Translate

8 Mayıs 2014 Perşembe

Oyun;

Okul öncesi çocuğu için oyun, kısaca her şeydir.


Çocukların öğrenmesi gerekir. Ama bunları masa ve sandalye üzerinde yapmak zordur çünkü dikkat süreleri kısadır ve bir süre sonra sıkılırlar. Ama oyun yolu ile çocuğa istediğinizi verebilirsiniz.
Oyun, arkadaşları ile sosyalleşmesini sağlar. İlk başlarda tek başına oyun oynamaktan hoşlanır ama sonrasında arkadaşa ihtiyaç duyar. Oyun sayesinde çocuk yalnız kalmaz.




Oyun, çocuğun gelişimini destekler. Bolca hareket eder, arkadaşları ile iletişime geçer, bilmediği şeyler öğrenir. Motor gelişimi için oyun oldukça faydalıdır. Hem küçük hem büyük motor becerilerini destekler. İletişime geçmesi dil becerisi için yararlıdır. Arkadaşları ile konuştukça, eğer geri ise dil gelişimi tamamlanır. Sosyalleşir.
Oyun sayesinde çocuğu tanıyabiliriz. Yaşadığı mutlulukları, üzüntüleri  oyunlarına yansıtır. Dikkatli bir öğretmen, bir problem varsa bunu sezmelidir.



7 Mayıs 2014 Çarşamba

Çocukları Motive Etmek;

Çocuklar özellikle 3-4 yaşlarında oldukça inatçıdırlar. Büyüklerini dinlemek istemezler, kendi dedikleri olsun isterler ve bu sebeple olması gereken, yapması gereken şeyleri yapmazlar. Peki aile burada ne yapmalı?


Çocuklar ufak şeylerle motive edilmelidir. Oyuncaklar veya herhangi büyük hediyelerle değil, daha küçük şeyler kullanılmalıdır çünkü bu sefer çocuk bunu çıkarcı bir hale getirir ve yaptığı her şey karşısında büyük şeyler bekler.
Tabii ki onlar da yapılabilir arada sırada ama sık sık olması çocuk için iyi değildir.
Burada ailenin tutumu önemlidir. Çocuklara nasıl bir yaklaşımda bulunacakları ve gelecek karakterlerine nasıl katkıda bulunacakları tamamen yetişkinin elindedir.


Konuşma Bozukluğu;

Her çocuk küçükken konuşma problemleri yaşar. Bu gayet doğaldır. Yetişkinin buradaki görevi çocuk ile doğru şekilde konuşmaktır. Onun yanlış söylediği kelimeyi, kendisi de çocuk gibi söylerse o zaman çocuk bu kelimeye alışır, öğrenir ve ileride doğrusunu öğrenmesi zorlaşır.



Kendini ifade edemeyen çocuk, agresif çocuktur. Oluşan bu kelime bozuklukları, çocuğun kendini ifade edememesine, okuldaki arkadaşları ve öğretmenleri ile iletişim kuramamasına sebep olur ve çocuk agresifleşir çünkü kimseye derdini anlatamaz.
Bu sebeple anne babaya düşen görev;Çocukla kelimelerini düzelterek, doğrusunu söyleyerek konuşmak, eğer düzelmiyorsa yardım almaktır.








Sanat;

Dans, bale eğitimine küçük yaşlarda başlanır. Peki bu ne kadar faydalı? Ne kadar küçükken başlanmalı, çok erken başlanması zararlı mı?

Bir kere, küçük çocuklar dans figürlerini akıllarında tutmakta zorlanıyorlar. Kasları henüz dans için yeteri kadar gelişmemiştir. Bu sebeple çocuklar çok fazla zorlanmamalıdır. Dans için de ideal ya 5'tir.


Özel Çocuk;Üstün Zekalı;

"Özel Eğitim" dendiğinde akla ilk gelen nedir? Yetersizliği olan, bedensel veya zihinsel olarak hasta olan insan. Kaç insan üstün zekalılığın da özel eğitim dallarından biri olduğunu biliyor?
O insanların da özel eğitime ihtiyacı oldukları için bu kategorideler. Peki nasıl fark edilecekler?
Üstün zekalı çocuklar sosyal olarak genelde biraz geridedirler. Kendi kendilerine olmaktan hoşlanırlar ve ilgi alanları üzerinde çalışırlar.

Anaokulunda üstün zekalı bir çocuk kendini çok kolay belli edebilir. Tabii bunu görebilecek bir öğretmen fark edebilir. Sığ çalışmalar, sıradanlık bu çocuğu beslemeyeceği gibi geriye de çeker, ayrıca fark edilmesini engeller.

Öğretmenin yaptığı zekaya yönelik etkinlikler, yaratıcı çalışmalar, nispeten zeki çocukların kendilerini belli etmesine yardımcı olur. Diğer arkadaşlarından çokça ileride olan çocuğun ailesi bilgilendirilir.



Farklılıklar;

2011 yılında anaokulunda staj yapar iken, sınıfımda otistik bir çocuk vardı ve diğer çocukların hepsi onu oldukça pozitif kabullenmişlerdi. Onun yanına gidiyor, sohbet etmeye çalışıyor, bir şeyler paylaşmaya çalışıyor, ona sarılıyorlardı. Hiçbir çocuk onu dışlamamıştı, onlardan biriydi o da.
2012 yılında farklı sınıfta, farklı bir otistik öğrenci vardı. Ve çocuklar onun farkında değillerdi. Görmüyorlardı, ilgilenmiyorlardı, konuşmuyorlardı hatta yer yer ondan korkuyorlardı. Farkındalık oluşturulmaya çalışılırken küçük insanlarımıza bu farklılığı öğretmiyoruz. Kendilerini soyutluyorlar ve bu geleceğe yönelik olarak hiç iyi bir durum olmuyor. Çünkü küçükken farklılıkların öğretilmediği insanlar, büyüdüklerinde bu farklardan daha da soyutlanmış, engelli vatandaşlarımızı görmez hale geliyorlar.
Anaokullarında verilen bu farklılık eğitimi, bu sebeple çok önemlidir.


Yaratıcılık;

Çocuklar; yaratıcılıkları, hayal güçleri çok geniş canlılardır. Önemli olan onların hayal bahçelerini besleyebilmek. Klasik etkinlikler, baskıcı öğretmen tutumları, çocukları kısıtlar, becerileri varsa da bunu ortaya çıkartamazlar. Mümkün olduğunca farklı, açık uçlu, geliştirilebilir etkinlikler uygulanmalıdır ki çocukların düşünceleri genişlesin, hayalleri gelişsin. Öğretmen ağacı pembeye boyamak isteyen çocuğa kızıp ağacın yeşil olduğunu söylerse, bu bile büyük bir kısıtlama olur. Çünkü çocuğun hayal dünyasındaki ağaç pembedir.
Çocuklar ne kadar desteklenirse, gelecekte bir o kadar başarılı yetişkinler olmaları muhtemeldir.