Oyun;

Okul öncesi çocuğu için oyun, kısaca her şeydir.

Çocukların öğrenmesi gerekir. Ama bunları masa ve sandalye üzerinde yapmak zordur çünkü dikkat süreleri kısadır ve bir süre sonra sıkılırlar. Ama oyun yolu ile çocuğa istediğinizi verebilirsiniz.
Oyun, arkadaşları ile sosyalleşmesini sağlar. İlk başlarda tek başına oyun oynamaktan hoşlanır ama sonrasında arkadaşa ihtiyaç duyar. Oyun sayesinde çocuk yalnız kalmaz.

Oyun, çocuğun gelişimini destekler. Bolca hareket eder, arkadaşları ile iletişime geçer, bilmediği şeyler öğrenir. Motor gelişimi için oyun oldukça faydalıdır. Hem küçük hem büyük motor becerilerini destekler. İletişime geçmesi dil becerisi için yararlıdır. Arkadaşları ile konuştukça, eğer geri ise dil gelişimi tamamlanır. Sosyalleşir.
Oyun sayesinde çocuğu tanıyabiliriz. Yaşadığı mutlulukları, üzüntüleri  oyunlarına yansıtır. Dikkatli bir öğretmen, bir problem varsa bunu sezmelidir.

Çocukları Motive Etmek;

Çocuklar özellikle 3-4 yaşlarında oldukça inatçıdırlar. Büyüklerini dinlemek istemezler, kendi dedikleri olsun isterler ve bu sebeple olması gereken, yapması gereken şeyleri yapmazlar. Peki aile burada ne yapmalı?

Çocuklar ufak şeylerle motive edilmelidir. Oyuncaklar veya herhangi büyük hediyelerle değil, daha küçük şeyler kullanılmalıdır çünkü bu sefer çocuk bunu çıkarcı bir hale getirir ve yaptığı her şey karşısında büyük şeyler bekler.
Tabii ki onlar da yapılabilir arada sırada ama sık sık olması çocuk için iyi değildir.
Burada ailenin tutumu önemlidir. Çocuklara nasıl bir yaklaşımda bulunacakları ve gelecek karakterlerine nasıl katkıda bulunacakları tamamen yetişkinin elindedir.

Konuşma Bozukluğu;

Her çocuk küçükken konuşma problemleri yaşar. Bu gayet doğaldır. Yetişkinin buradaki görevi çocuk ile doğru şekilde konuşmaktır. Onun yanlış söylediği kelimeyi, kendisi de çocuk gibi söylerse o zaman çocuk bu kelimeye alışır, öğrenir ve ileride doğrusunu öğrenmesi zorlaşır.

Kendini ifade edemeyen çocuk, agresif çocuktur. Oluşan bu kelime bozuklukları, çocuğun kendini ifade edememesine, okuldaki arkadaşları ve öğretmenleri ile iletişim kuramamasına sebep olur ve çocuk agresifleşir çünkü kimseye derdini anlatamaz.
Bu sebeple anne babaya düşen görev;Çocukla kelimelerini düzelterek, doğrusunu söyleyerek konuşmak, eğer düzelmiyorsa yardım almaktır.

Sanat;

Dans, bale eğitimine küçük yaşlarda başlanır. Peki bu ne kadar faydalı? Ne kadar küçükken başlanmalı, çok erken başlanması zararlı mı?

Bir kere, küçük çocuklar dans figürlerini akıllarında tutmakta zorlanıyorlar. Kasları henüz dans için yeteri kadar gelişmemiştir. Bu sebeple çocuklar çok fazla zorlanmamalıdır. Dans için de ideal ya 5'tir.

Özel Çocuk;Üstün Zekalı;

"Özel Eğitim" dendiğinde akla ilk gelen nedir? Yetersizliği olan, bedensel veya zihinsel olarak hasta olan insan. Kaç insan üstün zekalılığın da özel eğitim dallarından biri olduğunu biliyor?
O insanların da özel eğitime ihtiyacı oldukları için bu kategorideler. Peki nasıl fark edilecekler?
Üstün zekalı çocuklar sosyal olarak genelde biraz geridedirler. Kendi kendilerine olmaktan hoşlanırlar ve ilgi alanları üzerinde çalışırlar.

Anaokulunda üstün zekalı bir çocuk kendini çok kolay belli edebilir. Tabii bunu görebilecek bir öğretmen fark edebilir. Sığ çalışmalar, sıradanlık bu çocuğu beslemeyeceği gibi geriye de çeker, ayrıca fark edilmesini engeller.

Öğretmenin yaptığı zekaya yönelik etkinlikler, yaratıcı çalışmalar, nispeten zeki çocukların kendilerini belli etmesine yardımcı olur. Diğer arkadaşlarından çokça ileride olan çocuğun ailesi bilgilendirilir.

Farklılıklar;

2011 yılında anaokulunda staj yapar iken, sınıfımda otistik bir çocuk vardı ve diğer çocukların hepsi onu oldukça pozitif kabullenmişlerdi. Onun yanına gidiyor, sohbet etmeye çalışıyor, bir şeyler paylaşmaya çalışıyor, ona sarılıyorlardı. Hiçbir çocuk onu dışlamamıştı, onlardan biriydi o da.
2012 yılında farklı sınıfta, farklı bir otistik öğrenci vardı. Ve çocuklar onun farkında değillerdi. Görmüyorlardı, ilgilenmiyorlardı, konuşmuyorlardı hatta yer yer ondan korkuyorlardı. Farkındalık oluşturulmaya çalışılırken küçük insanlarımıza bu farklılığı öğretmiyoruz. Kendilerini soyutluyorlar ve bu geleceğe yönelik olarak hiç iyi bir durum olmuyor. Çünkü küçükken farklılıkların öğretilmediği insanlar, büyüdüklerinde bu farklardan daha da soyutlanmış, engelli vatandaşlarımızı görmez hale geliyorlar.
Anaokullarında verilen bu farklılık eğitimi, bu sebeple çok önemlidir.

Yaratıcılık;

Çocuklar; yaratıcılıkları, hayal güçleri çok geniş canlılardır. Önemli olan onların hayal bahçelerini besleyebilmek. Klasik etkinlikler, baskıcı öğretmen tutumları, çocukları kısıtlar, becerileri varsa da bunu ortaya çıkartamazlar. Mümkün olduğunca farklı, açık uçlu, geliştirilebilir etkinlikler uygulanmalıdır ki çocukların düşünceleri genişlesin, hayalleri gelişsin. Öğretmen ağacı pembeye boyamak isteyen çocuğa kızıp ağacın yeşil olduğunu söylerse, bu bile büyük bir kısıtlama olur. Çünkü çocuğun hayal dünyasındaki ağaç pembedir.
Çocuklar ne kadar desteklenirse, gelecekte bir o kadar başarılı yetişkinler olmaları muhtemeldir.

Oyuncak seçimi;

Çocuklara oyuncak seçerken dikkatli olunmalıdır. Oyuncağın malzemesi çok önemlidir. Çocuğa zararlı mı, alerjik mi, bunlara dikkat edilmelidir. Küçük parçaları çok olan oyuncak küçük bir çocuk için uygun değildir.
Oyuncağı seçerken çocuğun yaşına, gelişim düzeyine, ilgilerine dikkat edilmeli, bunlar göz önüne alınarak seçilmelidir. Gelişim alanlarını desteklemeli, ona zarar verecek fiziksel özelliklerden arındırılmış olmalıdır.

Çocuk edebiyatı;

"Çocuk Edebiyatı" dendiğinde, 'çocuk' kelimesinden dolayı basit anlaşılıyor. Kısa öyküler olduğundan dolayı yazılırken önemsenmiyor, seçilirken dikkat edilmiyor. Halbuki çocuk kitapları çok önemlilerdir. Konusu, içeriği, kullanılan gelimeler, üslup, resimler. Her şey çok önemli ve etkilidir.
Çocuklar hikaye kitaplarını, öyküleri severler ve kitaplardan çok şey öğrenebilirler. Bu sebeple onlara nasıl kitaplar okuyacağımız çok önemlidir. İçeriğine bakılmadan alınan bir kitap eğer iyi bir kitap değilse çocuk açısından zararlı olabilir.
Yazı miktarına, konusuna, resimlerine dikkat edilmelidir alınırken. Mutlaka okunmalıdır.
Yabancı yazarların oldukça iyi kitapları mevcut. Bizim yazarlarımız maalesef o kadar ileri olmasalar da onlar içerisinde de başarılı yazarlar var. Fatih Erdoğan, Sara Şahinkanat gibi yazarlar.

Kısa Animasyon;

Home !

Balon draması;

Cocuklar halka halinde el ele tutusurlar ve ortada buzusurler. Öğretmen 'biz simdi bir balonuz ve yavaş yavaş şişiyoruz.' Der ve cocuklar yavaşça açılmaya başlarlar. Iyice gerildiklerinde öğretmen 'balonumuz cok şişti!!!' Der ve 'PAT' dediğinde cocuklar etrafa sacilirlar. Cocuklar isterse tekrarlanabilir. Oldukça keyif alınan bir etkinliktir bu.
Etkinlik sonrası şarkı söylenebilir;
Iğne balona demiş ki
Sen sismansin ben sivri
Balonu önüme koyun hey
Ben ona bir pik yapayım
Balonu patlatayım pat!

Cocuk filmleri:

Artık teknoloji çağı oldugu icin cocuklar televizyona da haliyle düşkünler. Izledikleri program, filmlerin de önemi buyuk cunku televizyondan cok sey öğreniyorlar.
Artık vizyonda cok fazla cocuk filmi görüyoruz. Cok kaliteli filmler görüyoruz. Peki icerik olarak nasıllar?
Eskiden yapılan filmler nasıl yapılıyordu, konular nasıl belirleniyordu bilemiyorum fakat artık görüyoruz ki filmler ve çizgi filmler pedagoglar ortaklığı ile yapılıyor. Cocuk gelişimi ve cocuk psikolojisi önemsenerek hazırlanıyor ve bu nispeten cocuklar icin olumsuz olarak nitelenen teknolojinin onemli bir yararı.

Duvar Boyama;

Bir drama etkinliği;duvar boyama. Çocuklardan gözlerini kapatmaları istenir ve önlerinde bir duvar olduğunu hayal etmeleri istenir. Önlerinde de istedikleri renk boya olduğunu hayal etmeleri söylenir. Sonrasında öğretmen hareketli bir şarkı açar ve çocuklara komutlar verir;Elinizle duvarı boyayın, iki elinizle boyayın, işaret parmağınızla boyayın, dirseğiniz ile boyayın, ayağınız ile boyayın gibi komutlar. Bunlar arttırılabilir. Çocuklar için oldukça keyifli bir etkinlik. Destekleyici etkinlik olarak çocuklara boya verilip "duvarınızı nasıl boyamıştınız, kağıda çizin şimdi" şeklinde komut verilir ve çocuklar boyama yaparlar.

Okul programı nasıl olmalı;

Anaokullarında bir sıradanlık söz konusu. Kolay etkinlikler, hazır faaliyetler, bilindik hikayeler. Yeni nesil çocukları artık teknoloji çağında yaşıyorlar. Her şeye hakimler ve böylece bu tarz etkinlikler çocuklar için yetersiz düzeyde kalıyor. Artık kalıplardan sıyrılmak gerekiyor. Çocuklara yetişmek gerekiyor. Daha farklı konular, daha ilgi çekici konular işlenmeli. Matematik, sayı, kısacası 'kitap' faaliyetleri çocuklara daha etkili şekilde verilmeli, diğer bütün etkinliklerin konuları farklı, alışılmışın dışında, çocukların zihinlerini genişletmeye yönelik konulara sahip olmalı.

Drama çalışması;korkuluk

Çocuklara korkuluğun ne olduğunu bilip bilmedikleri sorulur. Bilmiyorlarsa anlatılır. Sonrasinda herkesin bir korkuluk gibi durması istenir. Korkuluğun hiç hareket edemeyen bir şey olduğu için onların da hareket edemeyecekleri anlatılır. Öğretmen hareketli bir müzik açar ama kimse hareket etmez. Sonrasında öğretmen tek tek komutlar verir. "Korkuluğun gözleri hareket edebilir" "korkuluğun dili hareket edebilir" " korkuluğun başı hareket edebilir" "korkuluğun sağ kolu hareket edebilir" böyle tek tek komutlar verir ve en sonunda "korkuluk tamamen hareket edebilir" der ve çocuklar dans ederler.

Tamamlayıcı etkinlik olarak korkuluk ile alakalı şarkı öğretilebilir veya korkuluk resmi boyanabilir.

Grafik çalışması

Çocuklara matematiği sevmeye, alıştırmaya yönelik yapılabilecek çalışmalardan biri;Grafik çalışması.

Çocuklara matematiği eğlenceli yollarla gösterirsek, sevmesini sağlayabiliriz. Düz etkinliklerdense oyun veya hikayeleştirilmiş etkinlikler daha faydalıdır. 

Bu bir grafik tablosudur. Okunan hikayede geçen araç sayısı kadar çocuklar araç resimlerinin üzerindeki borulara renkli topları atarlar. Araç resimleri tabloya mıknatıs ile bağlı. Yani öğretmen onları çıkartıp yerine başka resimler yapıştırarak tabloyu aynı hikayeden bağımsız şekilde kullanabilir. 

Örnek hikayem;Ahmet ailesi ile bir gün seyahate çıkıyor. Taşıtları çok seven bir çocuk olduğu için yolda gördüğü araçları sayma kararı alıyor. Yola koyulduklarında o kadar çok araba görüyor ki, sadece kendi arabalarını bir tane saymaya karar veriyor. (Araba resmine 1 top) 

Sonra arabaların bindiği bir gemiye biniyorlar. (1 top) Ahmet denizi izlerken yanlarından beyaz bir gemi geçiyor.(1 top daha)

Gemiden inip yollarına devam ederken kız kardeşinin camdan el salladığını görüyor ve merak edip o da camdan bakıyor ve üzerlerinden büyük bir uçağın geçtiğini görüyor. (1 top)

Ahmet kitabını okurken birden çok yüksek bir ses duyuyor ve hemen camdan bakıyor. Ne görsün. Yanlarından tam 4 tane simsiyah motor geçiyor. Ahmet motorları çok sevdiği için çok mutlu oluyor. 

Yemek yemek için mola verdikleri yerde bir çok bisiklet görüyor ve sayıyor;tam 7 tane bisiklet!(7 top) Onun da bir bisikleti vardı ama bu kadar büyük değildi onun bisikleti. 

Yemeklerini yiyip tekrar yola koyuluyorlar ama trafiğin çok sıkışık olduğunu görüyor. Biraz ilerlediklerinde bu trafiğin sebebinin, yolda çalışma yapan iki büyük sarı kepçe olduğunu görüyor. (2 top) Ahmet yine mutlu oluyor çünkü kepçeleri çok seven bir çocuktu o. Çünkü kepçeler büyük ve güçlülerdi. 

Gidecekleri yere varmak üzerelerken bir tren istasyonunun yanından geçiyorlar ve Ahmet 3 tane upuzun tren görüyor. (3 top) Ve bir çok araç gördüğü için mutlu oluyor. 

Alternatif sorular;Kaç araç gördü, en çok hangi aracı gördü. En az hangisini gördü, hangi araçları aynı sayıda gördü...